Ulusal ve uluslararası üreticiler ekonomik daralma dönemlerinde en az etkilenen işletmelerdir. Çünkü bu işletmelerin kurumsal bir tarihleri, finansal kaynakları ve bu zorlu dönem ile baş edebilecek nitelikli lider kadroları vardır. Yerel üreticileri ise bu dönemde en fazla zorluk yaşayan işletmelerdir. Yerel üreticiler ya bu süreci atlatamaz ya da küçülerek atlatır. Bu işletmelerin çoğunlukla uzun dönem planları, finansal kaynakları ve pazarın yeni durumuna karşı taktikler geliştirebilecek liderlik kadroları olmuyor. Çoğunlukla aile şirketi oldukları için nitelikli lider kadrolarını kendilerine çekemiyor. Ayrıca pazar çeşitlendirmesine sahip olmadıkları gibi ya yalnızca bölgesel satış yapmakta ya da 1-2 ülkeye kısıtlı ihracatları vardır. Stratejik yönetim zaafiyetleri çoğaltılabilir ama yerel üreticiler nasıl desteklenir ve güçlendirilir?
Yerel üreticilerin başta yerel marka olmaları ve yerel talebin bu işletmelere yönlendirilmeleri ile bu işletmelerin bu süreçte güçlenerek çıkmalarına sağlamak gerekiyor.
Bu işletmelerin tek başlarına büyük pazarlama kampanyalarını finanse etmeleri zor olabilir ama bir girişim çerçevesinde iş birliği yaparak bölgesel kampanya yürütebilirler. Bu bağlamda özellikle hızlı tüketim ürünleri üreten 25-30 işletme bir araya gelip bir kampanyayı finanse edebilir. Aşağıda geliştirilebilir bir pazarlama kampanyası çözüm önerim var:
Birçok yerel üretici raf ücretlerinin yüksek olmasından dolayı ulusal market raflarında yer alamamaktadır. Özellikle hızlı tüketim ürünleri üreten 25-30 işletme bir araya gelip bir kurum veya STK çatısı altında örgütlenip, ortak bir bütçe oluşturmalıdır. 7 kişilik bir yürütme kurulu oluşturulur. Bu kurul kampanyanın yürütülmesinden ve bütçenin kullanımından sorumlu olur. Aylık giderler sistemdeki işletmelere şeffaf bir şekilde rapor edilir.
Üreticiler ve ürünleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı profesyonel bir web sitesi ile kullanıcılar/tüketicilere erişilir.
Profesyonel prodüksiyon ile içerik geliştirilip ürünler ilgili periyodik paylaşımlar yapılarak kullanıcı/tüketiciler ile etkileşim sağlanır.
Yerel bilboard ve raket sağlayıcı ile anlaşılarak düşük bir ücret karşılığı mecralar kullanılabilir. Ayrıca bu alanlar sürekli dolmadığı için boş kaldığında yalnızca baskı ücreti kaşılığı bu alanlar kullanılabilir.
Yerel marketlerden alışveriş yapan kitlenin yerel ürün hassasiyetinin olduğunu düşünürsek bu marketler ile stratejik ortaklık yapılabilir. Bütün yerel ürünlerin yer aldığı dikkat çekici bir stant tasarımı yaptırılır. Bu stantlar yerel marketlere konulur. Hafta sonu merchandize ve ürün tadım çalışmaları yapılabilir.
Şehrin insan trafiğinin yoğun olduğu bölgelerinde ve AVM’lerde ürün satışının da yapılabildiği biraz daha büyük stantlar yerleştirilir. Böylece yerli ürün bilinci oluşturulması ve daha büyük kitlelere erişim sağlanmış olur. Ayrıca bu ürünlerin yerel marketlerde bulunabildiğini belirtilmesi ile yerel marketlerin de tanıtımı yapılmış olacaktır.
Bütün bu çalışmalar bir sosyal sorumluluk çerçevesinde STK ve yerel kurumların desteği ile yapıldığında kuşkusuz çok düşük maliyetlere bu kampanya yürütülebilir. Tabi bu kampanya yapısal bir dönüşümden ziyade satış odaklı sürdürülebilir bir kampanyadır. Yapısal bir dönüşüm için işletmelerin stratejik yönetim kapasitelerini artırıcı çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Not: Yukarıdaki fikir ve kampanyayı olduğu gibi veya geliştirerek kullanmakta özgürsünüz.
Görsel: Paşabahçe tarafından tasarlanan “Diyarbakır Surları Vazosu” 2000 adet sınırlı üretim ve el yapımıdır.