Dergi kavramı Türkiye’de hiçbir zaman hakkettiği yeri bulamadı. Dergi yayıncılığı haftalık haber ve aylık erkek dergileri dışında Türkiye’de büyük tirajlar elde edemedi. İnternetin yaygınlaşması ile beraber dergiler Türkiye’de kan kaybetmeye başladı ve reklam pastasından aldığı pay sürekli azaldı. Oysa dergi süreli yayın olmasına rağmen biriktirilen ve referans içerikler geliştiren mecradır. Bir çok edebiyatçı ilk önce dergilerde adını duyurmuş, bir çok bilim adamı ilk önce dergilerde bilimsel çalışmalarını paylaşmıştır. Yani tematik gelişmelerden haberdar olmak ve geleceği daha iyi kavramak için dergileri alıyor ve biriktiriyoruz. Bir önceki yazımda belirtiğim gibi televizyonun gelişimi ile beraber radyonun bir mecra olarak öleceği öngörülüyordu oysa öyle olmadı. Radyo kavramı yeni teknolojiler ile güncellenip daha da güçlendi. Bu dergiler için geçerli olacak mı? Daha direkt olarak soracak olursak: Tablet teknolojisinin gelişimi, fiyatlarının ucuzlaması ve yaygınlaşması ile bu mecra dergiler için yeni bir çıkış yolu olabilir mi?
Doğru bir stratejik yaklaşım ile dergiler tablet mecrasında güçlenip çıkabilirler ama mevcut PDF tabanlı uygulama alışkanlığından vazgeçmeliler. Günümüzde dergiler yayın politikaları doğrultusunda içerik geliştirip baskıya gönderdikleri PDF dosyalarını uygulamaya dönüştürüyorlar. Yani Indesign’da yapılan mizanpajı matbaaya PDF’e dönüştürülüp gönderiliyor işin ucuzuna kaçan yayıncılar bu dosyaları hızlıca e-dergiye dönüştürüp yayımlıyor ama bu elbette ki sonuç vermiyor. Türkiye’de en popüler e-dergi aboneliği bu nedenle üç rakamlı sayılara ulaşamıyor. dergiler hala Gutenberg dünyası için içerik ve teknoloji üretiyor. Bu yıldız savaşlarını dökme toplarla yapmaya çalışmak gibi oysa yıldız savaşlarında kazanan taraf olmak istiyorsanız teknolojiye ve vizyona yatırım yapmalısınız.
Biz kullanıcılar için dergi ne ifade ediyor? Ya da ne ifade etmeli sorusuna yayıncıların verecekleri doğru cevapları olmalı. Bu doğrultuda yayın politikalarını da yeni teknolojiye uyarlamalıdırlar. Geliştirdikleri içerik zamansız olmalı yani geçen ayın gelişmelerinden haber sunmaktan ziyade vizyon çizmeliler, yeni yorum getirmeli ve perspektif çizmeliler. Haberleri Twitter’dan veya tematik haber sitelerinden edinebiliyoruz eksik olan şey haber değil, gelişmelerin bizi nereye götüreceğine dair perspektif dosyalarıdır. Tabi bu dosyalar kuru metin ve görselin ötesinde multimedya destekli olmalı. Dijitalin sunduğu multimedyayı iyi kullanmalılar artık dergi demek yalnızca yazı ve görsel ile kısıtlı alan olmamalıdır. Baskı ve dağıtım maliyetlerinden kurtulacak dergilerin yeni teknolojilere ve içeriklere yatırım yapıp kullanıcı deneyimini geliştirmeleri gerekiyor.
Bugün dünya çapında dijital müzik satışı albüm satışını geçmiş durumda bir kaç yıla kadar kitap içinde aynısı gerçekleşecek. Dergi içinse dijital versiyonunun basılı tirajını geçen dergiler var. Örneğin Wired dergisi bunu başardı ama yukarıda belirtiğim gibi yeni mecraya uygun içerik ve teknolojisini geliştirip başardı. Wired için belki hedef kitlesi zaten teknoloji odaklıydı onun için başarılı oldu diyebilirsiniz ama bu tek başına geçer akçe değilidir. Çünkü Wired dergiyi PDF olarak bir aplikasyondan sunmaktan ziyade konvansiyonel dergiciliğin dezavantajlarını yeni mecraya geçerken bertaraf etti. Yepyeni bir kullanıcı deneyimi geliştirdi ve her yeni sayıda bunu bir adım öteye taşımaya devam ediyor. Bu da çarpıcı bir şekilde dijital edisyonun basılı edisyondan daha fazla abonesi olmasını sağladı.
Türkiye’de bunu yapabilen DipNot tamamen dijital olarak doğdu ve ücretsiz olarak dağıtılıyor ama içerik açısından kalite çıtası inişli çıkışlı devam ediyor ve deneysel olarak devam ediyor. Henüz oturmuş bir dijital üsluba sahip değil ama aktüel konularda yayın yapan bir dergi olarak hem diğer dergilerden çok önde hem de ilerde çok başarılı olacağından umutluyum . Log dergisi PDF dergi versiyonlarından bir adım ötede ama 360 derece ürün multimedyaları ve birkaç dijital nüans dışında PDF versiyonun ötesine geçemiyor. Bu arada sponsorluk ile ücretsiz dağıtılıyor. Para verip abone olurum, derim ama biraz daha geliştirirlerse… Diğer dergiler ve Turkcell Dergilik‘teki dergiler PDF tabanlı dergiler olduğu için konumuz dışında kalıyor.
Dergiler yeni mecraya adapte olmaktan ziyade kendilerini yeniden tanımlamaları gerekiyor yoksa basılı dergicilik önümüzdeki 10 yılda son bulacak bu kehanet değil çünkü mevcut dergi tüketicileri yakın zamanda yaşlanacak ve alım güçlerinde erozyon olacak bu da dergilerin tirajlarına yansıyacak. Yeni kuşak e-zine kültürüne sahip ve bir çok içeriği teknolojik aygıtlarından tüketiyor. Aşağıdaki videoda olduğu gibi dergiye hiç dokunmayan bir nesil geliyor.
Eğer kullanıcıya(edilgen tüketici ve müşteri kavramına inanmıyor, artık aktif kullanıcı dönemindeyiz ) somut bir fayda sağlayamıyorsanız kullanıcı aldatıldığını veya önemsenmediğini düşünür. Bugün dijital dergilerde yaşadığımız budur. Günümüzde pazarlama artık üretilen ürünün müşteriye ulaştırılmaya çalışıldığı 4P (ürün, dağıtım, fiyat ve tutundurma) ile ifade edilen ikna ve satış sürecinden çok fazlası demektir. Pazarlama demek kullanıcı için değer oluşturmak demek. Yani yayıncılar PDF ile dergiyi bir aplikasyona sıkıştırdığınızda o bir e-dergi olmuyor, tabletten okunabilen bir konvansiyonel dergi oluyor ve bizim için bir değer yaratmıyorsunuz.
2 Comments
Paylaşımınız için çok teşekkürler…
Rica ederim,