İnternet, bireyleri izleyiciden kullanıcıya dönüştürdü ve mecralar karşısında bireyi demokratikleştirdi. Artık kullanıcı özgür; istediği içeriği, istediği zamanda, istediği cihazdan tüketebiliyor. Bir diğer açıdan ise edilgen halini sonsuza kadar terk etti ve ortak yayıncıya dönüştü. Bu demokratikleşme sonucunda soğuk / tek yönlü konvansiyonel mecralarda en ağır yaraları aldı ve almaya da devam ediyor. Peki internet bireyi (Hacktivizm) ve toplumu (Arap Baharı) dönüştürüp değiştirirken ve birçok mecranın önemini azaltırken pazarlama iletişimi açısından bize yalnızca kaos mu sunuyor?
İnternet sunduğu birçok platform ile markalara kendi earned* ve owned* mecraları oluşturup yönetme imkanı sağlıyor. İnternet öncesi dönemde çok kısıtlı yeteneklere sahip olan bu mecralar güçlendi ve demokratik bir yapıya kavuştu. Teoride bir bakkal bile sıfır bütçe ile kendi medyasını (WordPress, Facebook Page, Twitter, Youtube, Foursquare Google + vs..) kurup, yönetebilir. Diğer bir taraftan daha önce paid* medyada (TV, Gazete, Radyo vs.) entegre bir kampanya yürütmek için milyon liralık bütçeler gerekirken, günümüzde viral ve doğru dijital kampanyalar ile daha küçük bütçeler kullanılarak aynı etkiyi sağlamak mümkün.
Son araştırmalar, internet kullanıcılarının %53’ünün internet veya mobil internet üzerinden televizyon izlediğini gösteriyor. Bu pazarlama iletişimi açısından televizyon merkezli kampanyaların artık eskisi kadar etkili olamayacağı anlamına gelmektedir. Zaten televizyon merkezli kampanyalar üzerinden tüketici ile etkileşim yaratmak hem eşyanın tabiatından dolayı çok zor hem de çok maliyetli. Oysa internetin sunduğu çeşitli sosyal medyalar markalara kendilerine çok katmanlı hikayelerini kurgulayıp, hedef kitlelerine ulaştırma açısından birçok fırsat sunmaktadır.
Reklam, internet öncesi dönemdeki konvansiyonel iletim araçları ile markaların satışlarını arttırıyordu. İnternet döneminde ise; earned ve owned medya aracılığıyla kullanıcı ile iletişim kurulup, kurulan ilişkinin sürdürülebilir bir formda geliştirilmesi açısından değerlidir. Ayrıca Global Web Index Araştırması’na göre yüz yüze tavsiye, markanın web sitesi ve marka ile ilgili yapılan olumlu yorum, kullanıcıların marka satın alma kararında en belirleyici üç iletişim yöntemidir. Bu açıdan baktığımızda ise internet artık satın alma kararında başat rolü almış bir durumdadır.
Bir diğer açıdan ise satış sonrası hizmet dönemini yaşıyoruz. İnternet öncesi dönemde tüketici beğenmediği bir ürünü bir daha almayarak veya en fazla yakın çevresine şikayet ederek tepki gösteriyordu. Günümüzde ise kullanıcı, yetersiz hizmet ve aldatıcı ürünlerle ilgili hatta markanın tutumundan rahatsız olduğunda (Onur Air* ve THY*) sosyal medya ve forumlar aracılığıyla hemen karşı kampanya başlatabiliyor ve onlarca yılda oluşturulan marka itibarını yerle yeksan edebiliyor. Ve en önemlisi de Google’ın hafızası çok kuvvetli.
Özetle internet bilindik bütün iletişim mecralarını, bireyi ve toplumu değiştirip dönüştürdü. Dünyayı iletişim açısından daha da demokratikleştirdi. Bu bağlamda yukarıdan bakan ve buyurgan monologlara artık yer yok. Markalar, kullanıcılara hikaye anlatmak zorundalar ve bu hikayeyi bazen de beraber yazmak zorundalar… Pazarlama artık hikaye anlatmakla ve müşteri deneyimi ile aynı anlama gelmektedir. Kullanıcılar artık hikayenin bir parçası (paylaşma) ve mecrası olmalı. Artık markalar kaosun içindeki paternleri görmelidirler…
Paid medya (satın alınmış): Tv, radyo, basın gibi geleneksel mecralarda para ödenerek satın alınan bütün reklam / iletişim alanlarıdır. Ayrıca arama motoru pazarlaması da (SEM) paid medya içindedir.
Owned medya (sahip olunan): Facebook, Linkedin veya Twitter web siteleri, bloglar, mobil uygulamalarınızı kurmanızın ardından müşterilerinize ulaşmanız halinde elde ettiğiniz kitledir. Daha önce yalnızca kurumsal yayınları kapsardı.
Earned medya (kazanılmış): Marka yerine kullanıcının yaptığı eylemlerdir. Facebook’taki bir gönderinin, Youtube’taki bir videonun paylaşılması, marka hakkında tweet atılması, blog yazıları yazılması, formlarda konuşmasıdır. Daha önce yalnızca PR faaliyetleri sonucunda elde edilen medya yansımalarını kapsardı.
*Hacktivism ile bireysel online saldırılarla antidemokratik uygulamalara karşı alternatif protesto yöntemleri ortaya çıkmıştır.
http://www.sosyalsosyal.com/redhack-hacktivizm-ve-turkiye
*Onur Air, Van depremi sırasında sosyal medya üzerinde gerçekleştirdiği, beğen karşılığı Van’ a bağış kampanyası, kullanıcılar tarafından büyük tepki aldı. Günlerce olumsuz tweetler ile TT listesinde kaldı.
http://sosyalmedya.co/onur-air-kriz/
*THY çalışanlarının grevlerine internetten kullanıcılar tarafından günlerce destek veildi.
http://sosyalmedya.co/thy-sosyal-medya-krizi/
*Arap Baharında baskıcı rejimlere karşı toplum sosyal medya üzerinden örgütlendi.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Arap_Bahar%C4%B1
Global Web Index Araştırması:
http://smgconnected.com/turk-tuketicisi-marka-secerken-en-cok-hangi-mecralardan-etkileniyor